SubConv created subtitle

KOD ADI KlLlÇBALlĞl

 

Holywood'un sorunu
ne biliyor musun?

Boktan filmler yapıyorlar.
İnanılmaz kötü filmler.

Esrar dumanı arasında
varoluşçuluğu...

...arayan beş para etmez
bir film yapımcısı değilim.

Kötü aktörlüğü,
berbat yönetmenliği ve...

...stüdyo terimlerini
eleştirmek kolay.

Ben gerçekçiliğin
olmamasından söz ediyorum.

Günümüz Amerikan sinemasında
gerçekçi hiçbir unsur yok.

 

Örneğin Dog Day Afternoon.
Güya Pacino'nun en iyi filmi.

{y:i}Yaralı Yüz ve Baba
filmine yakın, tabii ki birinci bölüme.

Bir yönetmenlik şaheseri,
Lumet'in en iyi yapıtı.

 

Sinematografi, aktörlük, senaryo,
hepsi bir numara. Ama...

 

...sınırları zorlamadılar.

 

Ya Dog Day'de, Sonny paçasını
gerçekten kurtarmak isteseydi?

 

İste burası cok hassas. Ya rehineleri

Merhamet etmeseydi.

 

''Taleplerimizi yerine getirin yoksa
sarışının beynini dağıtırım. '' Güm.

Otobüs daha gelmedi mi? Haydi.

Bir şehrin rehine politikasını
değiştirmek için kaç masum rehineyi...

...pencereye yapıştırmak gerekir?

Üstelik 1976'da. CNN yok.
CNBC yok. İnternet yok.

 

Şimdi günümüze gelelim.
Bugün, aynı durum.

Modern medya olayı ne kadar sürede
çılgınlığa dönüştürür? Birkaç saatte.

Boston'dan, Budapeşte'ye kadar
en büyük haber olurdu.

 

On rehine ölür.

 

Yirmi, otuz.

Hiç durmadan. Bam, güm.
Peş peşe.

 

Hepsi yüksek kaliteli. Beyin
dokusunun tadını alır gibi olursun.

Hepsi ne için? Otobüs, uçak?

 

Federal sigorta güvencesinde
birkaç milyon dolar?

 

Öyle düşünmüyorum ama...

 

...sadece bir düsünce.

 

Bu, geleneksel sinemanın...

 

...dağarcığında yer almıyor ama...

 

...ya böyle olsaydı?

 

-O filmde bir sorun var.
-Gercekten mi?

-İşe yaramazdı.
-Neden?

 

-Seyirciler mutlu sonu sever.
-Pacino parayla kaçıyor.

Erkek arkadaşı cinsiyet değiştiriyor.
Ve hep mutlu yaşıyorlar.

-Hayır mı?
-Hayır.

 

Homofobi.

Kötü adam kazanamaz.
Bu bir ahlak dersi.

Öyle ya da böyle ölmeli.

 

Bazen hayat, kurgudan daha tuhaftır.

 

Çocuklar, ben gitmeliyim.

 

Kaçmalıyım.

 

Kahve icin tesekkürler.

 

Stan, çalışma vakti.
Geliyor musun?

 

Cekilin.
Bir daha söylemeyeceğim.

 

{y:i}GÖrüş alanım temiz.

{y:i}Keskin nişancılar, bekleyin.

 

Pekala. Simdi ne olacak?

 

Merak etmeyin. Neredeyse bitti.
Hazır mı?

-Hazır.
-Onu dısarı cıkartın.

 

Merak etme. İyi olacaksın.
Sen fark etmeden döneceğiz.

 

Dön arkanı.

 

Kurtarma ekibi, gidelim.
Catıda kim var?

{y:i}Keskin nişancılar, emir bekleyin.

 

Çok iyisin. Uslu ol.
Şuraya ve şuraya bak.

{y:i}Herkes atış için hazırlansın.

-Ne yapıyorsun?
-Bu işi bitiriyorum!

O herifle oyun oynama!
İnsanları öldürteceksin!

Çatıda iki ekip var.
Surada bir ekibimiz var.

Bu ekibi iki katına cıkartın.
En iyisi bu.

Konusma. Sadece dinle.

22 rehinenin her birinin vücuduna
10 kilo C-4 patlayıcısı sarılı.

Ayrıca 7 kilo çelik bilyeler sarılı.

Onlar dünyanın en büyük
yürüyen anti personel mayınları.

Yesil ısık verildi.

Adam telefonda!

O itle oynamaktan bıktım.

 

Boyunlarının etrafında telsiz
frekanslı köpek tasmaları var.

{y:i}KÖpek bahçeden çıkınca,
{y:i}elektrik şoku verenlerden.

Bu banka onların bahçesi,
benimle oyun oynamayın.

Johnson, sen ve ortağın
şu araçların arasına geçsin.

 

-Orada kalın!
-Geri cekil!

-Geri cekil!
-Orada kalın!

 

Ates edecek!
Ates edecek!

 

Lanet olsun!

 

Yakala!

Haydi!

 

Hayır! Rehineyi bırak!

Hayır! Rehineyi bırak!

 

Patlayacak. Siper alın!

 

Hayır, hayır! Bırak onu!
Bırak!

 

Rehineyi bırak!

 

Yardım edin!

 

Bırakın onu! Bırakın onu!

 

-Tanrım.
-Çık oradan! Haydi!

 

4 GÜN ÖNCE

 

-Ne kadar kalacaksınız?
-Bir hafta.

-İş için mi, eğlence mi?
-Umarım her ikisi de olur.

-Ne tür bir iş yapıyorsunuz?
-Danısmanım.

 

Affedersiniz.

Dikkatli olur musunuz?
Çok pahalıdır.

 

-Bu ne kadar sürecek?
-Birkac dakika.

Oturun, merak etmeyin,
hemen döneceğim.

Birkaç dakika, ha?

 

Nereye gidiyor bu?

 

Yukarı çıkıyor.
Merdivenlerden cıkalım.

 

Bizimle gelin lütfen.

 

Sakin olun.

 

WASHlNGTON, D.C.

Umarım önemlidir.

Önemli olmasaydı
bulusmamızı istemezdim.

 

Az önce aldığımız bilgiye göre Axl
Torvalds ABD'ye girerken yakalanmış.

-Ne zaman?
-Son iki saat icinde.

FBl'daki kaynağıma göre Los Angeles
Havaalanında enselenmis.

-Bizim için çalıştığını biliyorlar mı?
-Hic sanmam.

Rutin bir aramaymış ve Torvalds
delirmis. Sansları varmıs.

Bu iyi değil.
Federaller ne biliyor?

Henüz hiçbir şey.
İngilizce konuşmayı reddediyor.

Fin Konsolosluğu, Dışişleri
Bakanlığıyla temasa geçti.

-Henüz tehlikede değiliz yani.
-Emin değilim. Öğrenmeye çalışıyorum.

Çabuk öğren çünkü bu iş
birilerinin başını yakacak...

...ve benimkinin
yanmayacağı kesin.

 

Anlıyorum senatör.

 

Aferin.

 

ÖZEL MÜLK!
DEHAVlLAND PETROL AS

 

Bak, bak, bak.

 

Sen de kim oluyorsun?

 

-Adım Ginger.
-Ginger mi?

 

Gilligan nerede?

 

Ulusal Güvenliğine göre, ABD'nin en
tehlikeli hacker'ı olan biri icin...

...pek etkileyici değilsin.

Sasırdın mı?

 

Hakkında her şeyi biliyorum Stan.

 

Ne satıyordun?

 

İşverenim seninle tanışmak istiyor.

 

-Lanet olsun.
-Golfte pek iyi değilsin.

 

Konsantrasyonumu piç ediyorsun.

 

Ver sunu bana.

 

Burası hiç güzel bir yer değil Stan.

 

Daha beş dakikadır buradayım
ve sana şimdiden acımaya başladım.

 

Vaktini boşa harcama. Bir bilgisayara
dokunursam, Leavenworth'e giderim.

Beni hapse atarlar
ve bu hatayı yapmam.

 

Geleceğini bilseydim
ortalığı toparlardım.

 

Sana sakso çekmeye gelmedim.

 

Tanışmak için para verecek.

 

İşe gitmeliyim.

 

Tamam.

Pompa krikolarını
yağlamak harika bir iş.

 

Son zamanlarda...

 

...Holly'le konuştun mu?

 

Lanet olsun!

 

Alo?

 

Melissa. Holly evde mi?

 

Burayı niye arıyorsun?

 

-Holly'le konuşmak istiyorum.
{y:i}-Bugün Cumartesi. Futbol idmanında.

 

Onunla konuşman yasak.

Bunu yapma Mel.
Holly için iyi değil.

 

Kızım için neyin iyi olduğunu
sen ne bileceksin?

Son iki yılı hapiste geçirdin.

-Mel.
{y:i}-Bana Mel demeyi kes Stanley.

Bak, ben...
Sadece kızımı görmek istiyorum.

 

O seni görmek istemiyor. Yemin ederim,
onunla görüşmeye çalışırsan...

...Larry'nin avukatı seni öyle
karanlık bir deliğe tıkar ki...

...Leavenworth, sana Vegas'ta
tatil gibi gelir. Ve ben şahsen...

...kıçını top sahasına dönüştürmeleri
için iki dazlağa para veririm.

{y:i}Bir kızı kenar
{y:i}mahalleden kurtarabilirsin...

...ama icindeki kenar mahallelikten
kurtaramazsın.

Beni yönlendirmene
izin vermeyeceğim.

 

Onun babası artık Larry.

 

Larry, bir porno kralı...

Larry bir film finansörü.

Hangi filme yatırım yapacağına karar
veriyor ve bu seni ilgilendirmez.

Yardım bul. Bir programa katıl,
terapist bul, bir köpek al.

Ne yaparsan yap,
çocuğumdan uzak dur.

-Çocuğundan? O bizim çocuğumuz.
{y:i}-Asla senin çocuğun olmayacak.

Holly'yi unut.

 

Ne isin var hala burada?

 

Bak, espri anlayışımı
kaybetmeye başlıyorum.

O halde konuya gireyim.

Kızını geri almak istiyorsan,
iyi dinle.

Tabii kızın, yeni babasının
filmlerinde porno yıldızı olurken...

...bu sefil yaşantını devam
ettirmek istiyorsan başka.

 

Kendi çocukluğunla,
kızımınkini karıstırma.

Durumunu gözden geçir.

Yaklaşık son 20 aydır
mahkemeye altı kez gittin.

Her seferinde velayet
isteğin reddedildi.

 

Durum iyi görünmüyor tatlım.

 

Ülkedeki en iyi aile avukatını
tutmak ne kadara patlar?

 

Çok. Buraya gel.

 

Buraya gel.

 

Hain.

 

Başlangıç için.

 

Yüz bin dolar.

 

Kaybedecek neyin var Stan?
Seninle sadece tanışmak istiyor.

 

Bir defa.
Durumdan hoslanmazsan...

 

...bırakırsın.

 

-Hepsi bu kadar mı?
-Bu kadar. Ve para sende kalacak.

 

FBl BÖLGE BÜROSU, LOS ANGELES

 

Ne dedi?

 

Pekala, dinleyin.

 

Müvekkilin 7 farklı ülkede
24 elektronik...

...suç yüzünden aranıyor.

Finlandiya pasaportu var.

Bu suclamaları suc olarak kabul

 

Duvarda Finlandiya bayrağı
görüyor musun, lkea adamı?

 

-Ne dedi?
-lkea İsvec malı dedi.

 

İngilizce anlıyor.

 

-Bırak onunla konuşayım.
-Senindir.

 

Basın belada Hamlet.

 

Onların mobilyalarını
kendin monte etmen gerekiyor.

 

Müvekkilim hiçbir soruya
yanıt vermeme hakkını kullanıyor.

Dünyanın en iyi bilgisayar korsanı...

...ABD'ye gizlice gelerek, ömür boyu
hapis riskini niye göze alsın?

 

Pekala, ne dedi?

{y:i}Yaşam Savaşı'nın
hiçbir bölümünü kaçırmadığını.

 

Gercekten bunu mu dedi?

 

Cok komiksin.

 

-Kac kilosun?
-Kaç kilo muyum?

 

Gerekirse seni ararız.

 

Bok ye.

 

Gülümsemeyi kes.

 

Bir yıl önce, dünyanın en büyük siber
suç araştırma biriminin başıydım.

 

Ama tükendim.

 

Kendimi kaybettim.

 

Bir şüphelinin eline ateş ettim.

 

Tek elle klavye kullanmak
ne kadar zor biliyor musun?

Anlamıyorsun. O, sizin bana
yapacağınızın çok daha kötüsünü yapar.

 

Ölü sayılırım.

 

Tek şansım Avrupa'ya dönmek.
Orada dostlarım var.

 

Öğrenmek istediğim
şeyleri anlat.

Hemen dönmeni sağlarım.
Birinci sınıfta.

 

ABD hükümetinin ikramı.

 

O kim?

 

-Adını bilmiyorum.
-Sana iş veriyor ve adını bilmiyorsun?

 

Bana bilgi ver.

 

Bildiklerimi söyleyeceğim.

 

Sizin dünyanızdan ötede
bir dünyada yaşıyor.

 

{y:i}Bizim hayal ettiğimiz
{y:i}şeyleri o yapıyor.

 

{y:i}Her şeye ulaşabileceği
{y:i}bir hayat sürüyor.

 

{y:i}Fakat biliyor musun?
{y:i}Tüm bunlar vitrin.

 

{y:i}Onca cazibe, karizma, servet,
{y:i}pahalı aletlere rağmen...

{y:i}...o kararlı, azimli,
{y:i}duygusuz bir makine.

 

{y:i}İstediği şeyi,
{y:i}istediği zaman alıyor...

 

{y:i}...ve yok oluyor.

 

Onu nasıl bulabilirim?

 

Onu bulamazsın. O seni bulur.

 

{y:i}ŞÖyle olacak.

 

{y:i}Adamları beni alacak
{y:i}ve ona gÖtürecek.

{y:i}Ne yapmamı istediğini sÖyleyecek.

 

{y:i}İsi orada yapacağım.

 

{y:i}Paramı alacağım ve gideceğim.

 

Çok iyi bir hikaye ama bana
hiçbir şey anlatmadın, değil mi?

 

-Affedersiniz, telefonunuz var.
-Not al.

Müdür Yardımcısı Joy.
Önemli dedi.

 

Onun için ne yaptığımı söyleyebilirim.

 

Bu da bir başlangıç.

 

Tesekkür ederim.
Müvekkilimi serbest bıraktın.

-Avukat hakkını inkar ettin...
-Affedersiniz.

 

Evet, boku sen yedin.

 

Müdür Yardımcısı Joy'dan
telefon aldım. Ben Roberts.

 

Bir dakika efendim.

 

-Joy.
-Evet, Roberts. Beni istemişsiniz.

 

Beni aramadınız mı?

 

Hayır, Roberts. Ne istiyorsun?

 

Sana bir takım elbise
almama izin vermeliydin.

 

Üstümdekilerden memnunum.

 

Bilgisizlik büyük bir mutluluk.

 

Beni özledin mi?

 

-Stanley, Gabriel.
-Büyük Stan.

-Güzel takım.
-Sağol.

 

-Kıyafetler kişiliği yansıtır derler.
-Sence doğru mu?

 

Umarım değildir. İçki?

 

Bu toplantı için 1 500 mil uçtum.
Hemen konuya girsek?

Hayır. Yüz bin dolar için
1 500 mil uctun.

Fakat konu bu değil. Helga.
Stanley'le tanış.

 

-Merhaba Stanley.
-Helga.

 

Pek sabırlı değilim Gabriel.

 

Belki bir konuda
bana yardım edebilirsin.

 

Suna bir bak.

 

-KlSlTLl ERİSİM
-Ne düşünüyorsun?

Ona dokunamayacağımı biliyorsun.

 

Tekila sever misin Stanley?

 

Bu sacmalık.

Sen benden bir şey istiyorsun,
ben de senden.

Savunma Bakanlığı, 1 28 bit şifreleme.
Ne diyorsun?

-İmkansız mı?
-Hiçbir şey imkansız değil.

Güzel. Yapılabilir. Belki solucan
programlı bir truva atı sokarsın.

-Bu bir görüşme mi?
-Öyle sayılır. Marco.

 

Onu biraz heveslendir.

 

-Ne yapıyorsun?
-Sakinleş Stanley.

 

Dünyanın en iyi şifre kırıcılarının
bunu 60 dakikada...

...yapabildiklerini duydum.

 

Ne yazık ki bunu 60 saniyede
yapacak birine ihtiyacım var.

Dalga geçiyorsun.

Korkarım hayır. Başla.

 

Çekil, çekil!

 

-55.
-Başla haydi.

-Bu da ne?
-Vaktini harcıyorsun.

 

Tanrım.

 

45 saniye.

 

ERİSİM REDDEDİLDİ

 

Çok iyi, değil mi?

 

Neler oluyor burada?
Tanrım.

 

ERİSİM REDDEDİLDİ

-Daha cok zaman lazım!
-Haydi Stan!

 

Yirmi. On dokuz.

 

On bes.

 

ERİSİM REDDEDİLDİ

 

Haydi.

On. Dokuz.

 

REDDEDİLDİ

 

Üc.

İki. Bir.

 

-Çok yazık. Öleceksin.
-Hayır, dur.

 

Sadece dalga geçiyordum.

 

SAVUNMA BAKANLlĞl
ERİSİM SAĞLANDl

 

İste adamımız.

 

-Uzak dur benden.
-Sana yardım etmek istiyorum.

 

Orada ettiğin gibi mi?

-O bir sınavdı Stan.
-Sınav.

Ve geçtin.

Neden ikna etmene izin verdim ki?

Kızını kurtarıyorsun.

Holly için her şeyi yaparım ama
ölürsem, ya da hapsi boylarsam...

...ona yardım edemem.

Paramı alıp, mahkemeye gideceğim.

Yüz bin dolarcıkla mı?

Melissa sana karsı
500 bin harcar. Düsün!

Bence nerelere girebileceğimi görmek
için başıma silah dayayacak...

 

Başkaları seyrederken işeyemem.

 

Durumu son kez
açıklayayım Stanley.

Bir karavanda yaşıyorsun.

Hükümlüsün.
Cok kötü bir isin var.

Ve kızını geri almayı
çok istiyorsun.

Gabriel senin tek sansın.

 

Kullan.

 

-Yeni dostumuzdan endişeliyim.
-Kıskanma.

 

Bu isi sonuna kadar
götürebileceğini sanmıyorum.

-Seni kaybettiğimizi sanmıştık.
-Neler döndüğünü anlat.

Biz evde kücük bir
toplantı yapıyoruz.

Gel, sana orada açıklarım.

 

Beyler, iyi haber değilse, söylemeyin.

Hayatımızı oluşturan engin karanlıkta
kücük bir umut kıvılcımı belirdi.

Havaalanında Torvalds'ı
yakaladığımızda bu iki adam oradaydı.

Simdi suna bak.

 

Yine o iki adam,
birkac saat sonra.

Sonra...

 

...bil bakalım ortaya kim çıktı?

 

Stanley Jobson.

{y:i}Wired
dergisine gore 1996'ının adamı...

Zamanında müthis bir
bilgisayar korsanıydı.

Evet, Jobson'ı tanıyorum.
Onu ben tutuklamıstım.

 

L.A.'de ne isin var Stan?

 

Eski karısı ve kızı
Malibu'da yaşıyor.

Yeni kocası, porno yapım stüdyosu
olan Backdoor Films'in sahibi.

Video kaydı yapmalarına rağmen
cekimler cok kaliteli.

-Bazi filmlerde karısını kullanıyor.
-Biliyorum. O bir tür aktrist.

Harika. Bitti mi?

 

Kız kim?

 

Henüz bilmiyoruz.

 

-Taş gibi kız.
-Onu bir hayli aşar.

 

Kızın kim olduğunu öğren.

 

-Eski karısının evini gözetleyin.
-Tamamdır.

 

Stanley, ıslanmak ister misin?

-Mayom yok.
-Gerek yok ki.

-Haydi Stan.
-Belki daha sonra.

 

-Ne manzara ama. İcelim.
{y:i}-Havuz ışıklarını aç.

 

-Bunu nasıl yaptın?
-Neyi?

Şifreyi kırmayı.

Arka kapıdan bir
mantık bombası attım.

Yapmış olamazsın.
Vaktin yoktu.

 

-Ne alırsın?
-Viski.

-Daha inanılır bir şey söyle.
-Bir şifre arayıcı kullandım.

 

Bunu nasıl yaptın?

Tam olarak bilmiyorum. Kodları kafamda
canlandırıyorum. Bunu açıklayamam.

 

Sana bir şey göstereyim.

 

Çok etkileyici değil mi?

 

Senden bir solucan program istiyoruz.
Aslında bir hidra.

Şifreli bir bilgisayar ağında dijital
izleri bulan cok baslı bir solucan.

 

-Ne tür bir sifre?
-Bir Vernam sifrelemesi.

 

Vernam'ın ana sifresi
program kurulduğunda yok edilir.

Ayrıca gerçek 128 bitlik
sifreleme kullanır.

Aslında biz 512 bit'ten söz ediyoruz.

 

-Bu kesinlikle mümkün değil.
-Sana 10 milyon vereceğimi söylesem?

 

Bu sorunlarını çözerdi, değil mi?

Ama bu mümkün değil tabii ki.

İstersen bir düsün.

 

Seni ısırmam. Söz.

 

Bu basit birçok ekranlı sistem değil.
DS-3 bağlantısı var.

Aynı anda 7 farklı
bilgisayar ağına ulaşabiliyoruz.

 

Sistemi kullanabilmek icin merkezi
şifreyi kırmalısın. Bir dene.

Kafama silah dayalı
olmadıkça, çok zor.

Belki de kafana
silah dayamalıyım.

 

Gabriel'in sevgilisi
olduğunu sanıyordum.

-Düşündüğün gibi değilim.
-Ginger.

 

lQ'su 70'in üzerinde olan bir kızın
seni heyecanlandırdığına şaşırdın mı?

 

İmkansız mı?

 

Hiçbir şey imkansız değildir.

 

Güzel. O halde anlastık.

 

-Günaydın.
-İyi akşamlar mı diyecektin?

 

Bir is icin arabanı

 

Tabii.

 

-Al bakalım.
-Sağol.

 

Holly'yi görmeye gideceksen...

...görünüşünü gözden geçirmeni
tavsiye ederim.

Sadece bir öneri.

 

Sadece bir öneri.

 

Haydi anne, aç.

 

-Annen yine mi gecikti?
-Her an gelebilir.

 

Merhaba. Taksi servisinin
numarasını alabilir miyim?

Seni bırakayım mı?

 

Baba!

 

Burada ne isin var?

 

-Seni cok özledim.
-Ben de seni özledim.

-Sana bir şey getirdim.
-Vay canına. Çok şeker.

 

Annem burada olduğunu öğrenirse
seni tekrar hapse attırır.

Sorun değil. Seni eve bırakayım mı?

-Tabii ki.
-Buraya gel. Tamam.

 

Çok ağırsın.

 

-Güzel araba.
-Sağol.

 

Annenin arabası mı?
Evde mi?

 

Üveybabamın arabası.

 

Dinle beni.

 

Tekrar biraraya gelmemiz için
bir yol buldum.

 

Sana bir şey olmasını istemiyorum.

Her şey yoluna girecek.

 

Her şey yoluna girecek.
Güven bana.

 

-Seni seviyorum baba.
-Seni seviyorum. Buraya gel.

 

Tanrım.

 

Evine git. Tamam mı? Hoşça kal.

-Seni özledim.
-Ben de seni. Git.

 

Tatlım.

 

Al.

 

Buraya gel.

 

Tamam. Git. Git.

 

Git.

 

Sen de kimsin?

-Bir dostun dostu.
-Lanet olsun.

 

Lanet olsun.

 

Dur! Stanley!

 

İzle!

 

Lanet olsun!

 

Lanet olsun!

 

Kımıldama!

 

Kımıldama!

Buraya gel.

 

Suna bak.

 

Niye kaçıyordun?

 

Beni tutukluyor musun?

İzinsiz Teksas'ı terk ederek, gözaltı
kurallarını çiğnediğin için mi?

Yoksa federal görevlilerden kaçıp,
beni neredeyse öldürdüğün için mi?

 

Hayır, seni tutuklamıyorum.

 

O halde niye konuşuyoruz?

 

-L.A.'de ne isin var?
-Tatildeyim.

Tatil, evet.

 

Hakim, kızını görme
yasağını kaldırdı mı?

-Canın cehenneme.
-Senin de.

Konuya girmek ister misin?
Tamam.

 

Kızın için sana yardım edebilirim.

 

Bana yardım et,
ben de sana edeyim.

 

Kusura bakma ama beni hapse...

...senin tıkmış olman pek
güven telkin etmiyor.

Bir FBl programına virüs koyup,
programı iki yıl geriye attın.

lSP abonelerinin e-postalarını
okuyorlardı. Bu yasadışıydı.

-Hakimlerin yapamadığı şeyi yaptım!
-Yasayı çiğnedin!

İkimiz de yapmamız gerekeni yaptık.
Programın şu anda kullanılıyor.

 

Güzel bir anı yolculuğu oldu
ama beni tutuklamıyorsan...

 

Pek işbirliği yapmıyorsun.

 

Geçen gün dostun
Torvalds'la karsılastım.

O da tatil yapıyordu.

 

Seninde aynı anda L.A.'de
olma ihtimalin nedir?

 

Ben Disneyland hayranıyım.

 

Bitti mi?

 

Güzel.

Torvalds'a selam söyle.

Dikkat etmezsen ona kendin
söylersin. Öldü.

 

Bana kart ver.

 

Aklına bir şey gelirse beni ara.

 

Burnun için üzgünüm.

 

-Başın büyük dertte.
-Biliyorum.

 

-Onu izleyeyim mi?
-Evet, bir plan yap.

 

Çok kötü günler yaşadım ama
her şey daha da kötü oldu gibi.

 

Ya beni vur ya da neden
o mikrofonu taktığını söyle.

 

Yapamam.

 

Kimsin sen Ginger?

 

Sana söyleyemem.

 

Kimsin?

 

Öğrenirse beni öldürür.

Bu benim sorunum değil, değil mi?

 

Bana güven göstermeden
sana güvenmemi istiyorsun.

 

Beni bu ise sen bulastırdın.

 

Beni kimin kullandığını
bilmeye hakkım var.

 

Kimsin sen?

 

Ben Narkotik'tenim Stanley.

Lanet olsun.

 

Senin değil, Gabriel'in peşindeyiz.
Ona solucanı ver...

...parayı al ve toz ol.
Tek yapman gereken bu.

 

Çok dostça görünüyor.

 

Beni tanırsın. Dost canlısıyımdır.

 

Haydi Stanley. Kahve içelim.

 

-Buyrun.
-Sağol.

 

-Kılıçbalığı Operasyonu'nu duydun mu?
-Hayır.

O zaman çelişki hoşuna gidecektir.

Üçlü espresso.

 

-İki tane.
-Tamam.

 

Seksenlerin başında Narkotik,
uyuşturucu parası aklamak...

...ve kanıt toplamak amacıyla bir
paravan şirketler ağı kurdu.

Sorun, bu şirketlerin çok para
kazanmaya başlamasıydı.

1986'da operasyon sona erdirildiğinde
hesaplarında 400 milyon $ vardı.

Bu para birden yok oldu.

 

Yok olmadı.
Bankada kalıp, faiz kazandı.

15 yıl önce o kadardı.
Bugünkü değerini düşünebiliyor musun?

 

9 buçuk milyar.

 

Güzel is. Telefon hatlarından iceri

...hidrayı bıraktıktan sonra
parayı bekleyeceğiz.

 

Çok şey beklemiyor musun?

Güvenli sektöre ulasmak icin

-Bunu bulmak ne kadar sürer?
-Sorun değil. Arkana bak.

 

Serefe.

 

Adamlar Armani giyiyor olabilir...

...ama kesinlikle
eski askere benziyorlar.

 

Belki korumalar ama
bence paralı askere benziyorlar.

Bir şeyler oluyor. İki DS-3 kamyonları
var. Büyük bir bant genişliği.

Termal kameralar büyük bir ısı kaynağı
belirledi. Anabilgisayarlar olabilir.

Ev, Celebrity Emlakçılık'taydı.

 

İki hafta önce bilinmeyen
bir sirket tarafından kiralandı.

Henüz hiçbir bilgi yok.

 

Bir dakika Joe.

 

Mavi gömlek, çizgili.

 

Evet, bu o.

 

İste adamımız.

 

Stanley'in solucanı bulması
için tam vaktinde geldin.

 

Üniversitede, yıllarca kullandığım
solucanın kaynak kodunu yarattım.

CAL TECH MEZUNLAR DERNEĞİ

ERİSİM REDDEDİLDİ

 

Bir bodrum odasında hala aktif
ve internete bağlı tek PDP-1 0 var.

Bunu bilen fazla insan yok.

Tarihi amaclar icin calısır

Solucanımı oraya sakladım,
kimsenin bakmayacağı bir yere.

KULLANlCl DOĞRULANlYOR

ONAYLl ERİSİM SAĞLANDl

 

{y:i}Voilà.

 

VERİ SİFRESİ AClLlYOR

 

Aferin. Aferin

 

Senatör, bir sorunumuz var.

 

-Senatör.
-Başına iş almışsın galiba.

 

{y:i}Öyle mi?

-Anlamıyorum.
{y:i}-Dosyanı indir.

 

-Senatör...
-Bunları nereden aldım biliyor musun?

FBl'ın başkan yardımcısından.
İlgilenebileceğimi düşünmüş.

Bu operasyonda gözden kaçırdığım
bir şey olduğunu mu sanıyorsunuz?

Operasyona son veriyoruz.
Tatile cık.

Tatil mi? Sizi hic
hayal kırıklığına uğrattım mı?

-Konu bu değil, değil mi?
-Bence öyle.

{y:i}Amacımızı unutmaya başlıyorsunuz.

 

{y:i}Risk çok fazla.

Alternatif mali kaynaklar ararız.

 

Bu operasyon devam ediyor.
Her şey kontrol altında.

 

Evlat...

 

...diyelim ki 1 00 kiloluk bir
Rottweiler'ın var.

 

Seni seviyor.

Görevi seni korumak.

 

Seni ısırırsa onu öldürmen gerekir.

 

Sonra kimi ısıracağını bilemezsin.
Anlıyor musun?

Anlıyorum senatör.

Sanırım Batı kıyısında bir
ekibimiz var. Fort MacArthur.

Belki de dostumuzu ziyaret etmeliler.

 

Haydi.

 

Bilgisayar ağ lP menzili.
Onaylandı.

 

Lütfen onayla. Onayla. Onayla.

 

Basardım!

 

Evet.

 

Sıradaki. Sıradaki.

 

Çok kolay.

 

Hayır, yapma.
Hayır, hayır, hayır. Evet.

Yüzde üc lütfen.
Lanet olsun. Basaramadım.

 

Hayır, hayır, hayır. Lanet olsun!

 

Hiçbir yolu yok.

Paslanmısım. Paslanmısım.

 

Haydi, haydi.

 

Tamam. Seni dahili bir
yıkım olarak...

 

...saklamanın vakti geldi.

 

Çabuk, çabuk, çabuk.
Tesekkürler. Geri dön.

 

Üç, iki, bir, haydi. Haydi.

Haydi, evet.

 

Yaklastım.

 

Evet.

 

SİFRE ALGORİTMALARl TOPLANlYOR

 

Bebeğim.

 

VERİCİ NESNELERİ TOPLANlYOR

SOLUCAN TAMAMLANlYOR

TAMAM

 

Kodları değiştirmelisin.

 

Bankanın lDS'i. 22 ve 80 TCP
haricindeki programları kaydediyor.

 

Vay canına.

 

Tamam, Château Attigue 1 996.
Beyaz, beyaz.

 

Hayır.

 

Haydi, haydi.

 

İste.

 

Yirmi altı, doksan altı. Doksan...

 

Lanet olsun!

 

Neyin var?
Hayalet görmüş gibisin.

 

-Konuşmalıyız.
-Dolasalım.

-Burada konuşamaz mıyız?
-Konuşmamalıyız.

 

Harry Houdini'yi duydun mu hiç?

Sadece TV reytingleriyle ilgilenen
günümüz sihirbazları gibi değildi.

O bir sanatçıydı. Kalabalık bir
tiyatroda bir fili yok edebilirdi.

Nasıl yaptığını biliyor musun?

-Yanlış yönlendirmeyle.
-Neden söz ediyorsun?

Yanıltma. Beyin, gözün gördüğü
ve kulağın duyduğu şeylere inanır.

 

-Neler oluyor?
-Pesimizde biri var. Sıkı tutun.

 

Lanet olsun.

 

Tanrım. Tanrım!

 

Direksiyonu tut.

-Ne?
-Direksiyonu tut.

 

Lanet olsun!

 

Kim bunlar?

 

Tanrım!

 

Ne yapıyorsun?

 

Tanrım.

 

Arabayı sür!

 

Kımılda!

 

-Bunu kullanmayı bilmiyorum.
-Öğren!

 

-Kımılda!
-Haydi!

 

Tam sol! Tam sol!

 

Devam et!

 

Haydi.

 

Arabaya bin.

 

Hayır, neye karıştığımı
anlatmadan olmaz.

 

Bak Stanley senden hoşlanıyorum.

Sana iyi davranıyorum. Ama iyiliği,
zayıflık olarak algılama.

Hidra'yı bulmak için
12 saatin var. Arabaya bin.

 

İyi misin?

O manyağın sokakta 8 kişiyi
öldürdüğünü gördüm. Çok iyiyim.

Gidemezsin. Her şey düzelecek.
Bana güvenmelisin.

Sana güvenmek mi? Tabii.

Sen narkotiktensin, peşimde FBl var
ve neler döndüğünü bilmiyorum.

Kimin için çalıştığını öğrenemezsek
sıfırdan başlamamız gerekebilir.

Bu benim sorunum değil. Kimin için
çalıştığı umrumda değil.

Ya Holly? O da mı umrunda değil?

İsi bitir Stan.
Kızını sana geri vereceğiz.

Söz veriyorum.

 

Amerika'nın güzel kırsalı.

 

Balık tutmanın neresi güzel
hiç anlayamadım.

Benim için karşılığı olmayan
bir mastürbasyon gibi.

 

Bu bir yakala-bırak ırmağı mı?

Evet, galiba öyle.

 

Burada cok tuhaf bir celiski var.

 

Suçla ilgili altkomisyonun başkanı
yakala-bırak ırmağında avlanıyor.

 

Bunu bana nasıl yapabildin Jim?
Çektiğimiz onca acıdan sonra.

Kimliğimi o kadar değiştirdim ki,
artık kim olduğumu bilmiyorum.

Amacımıza bu kadar yaklaşmışken
bana nasıl sırt cevirebildin?

FBl seni izliyordu.

 

Beni öldürmeye çalıştın.

Yanlış kişiye sadakat gösteriyorsunuz
senatör. Amerika'ya ihanet ettiniz.

 

Vatanseverliğin ömrü
sadece dört yıl değildir.

 

Ne yazık ki politikacıların öyle.

 

Ne yapacaksın onunla?

 

Thomas Jefferson ihanet
sucundan birini vurmustu.

 

Bekle. Thomas Jeff...

 

-Stan. Nasılsın?
-İyiyim.

Bitti mi?

 

{y:i}66954731 1 sosyal güvenlik numaralı
{y:i}Stanley Jobson siz misiniz?

 

İsviçre Bankası'ndan arıyorum.
Sizin adınıza...

... 10 milyon dolar aktarıldığını
bildirmek icin aradım.

-Söz verdiğim gibi.
-Sağolun.

 

Demek isim bitti.

Neredeyse. Benimle dolaş biraz.

 

Hiç istemesem de bir şey yapıp,
kim olduğumu söyleyeceğim.

-Zahmet etme. Kim olduğunu biliyorum.
-Öyle mi?

Banka soyguncusu olduğumu sanıyorsun.

Ama gerçek şu ki, senin gibiyim.

Benim gibi mi? Hayır.
Cünkü sen bir katilsin.

Öyleyim ve daha kötüsü de.
Ama ahlak anlayışım var. Kurallar.

-Bana bunları neden anlatıyorsun?
-Dinlersen, anlarsın.

Adamların kim olduğunu sormuştun.
Söyleyeyim.

Hoover 50'lerde gizli bir örgüt kurdu.
Adı Kara Hücre'ydi.

Bu ülkenin özgürlüğünü korumak için.

Umrumda değil.
Tek umursadığım şey kızım.

Kızından söz ediyorum.
Senden ve senin kızından...

 

...ve özgürlüklerinden emin
200 milyon Amerikalıdan.

Anlıyorum.

Özgürlüğümüzü korumak için neler gerek
bilmiyorsun. Bu benim işim Stanley.

Yasam tarzlarınızı korumak.

 

Yani aslında bu parayı
beni korumak için çalıyorsun.

Öyle Stanley.
Çünkü savaş için para gerekir.

 

Savas mı?

 

Kiminle savaştayız?

 

Amerika'nın özgürlüğünü
tehlikeye atan herkesle.

 

Terörist devletler Stanley.

 

Biri onları cezalandırmalı.

 

Onlar bir kilise bombalarsa,
biz on tane bombalarız.

 

Bir uçak kaçırırlarsa,
havaalanlarını yok ederiz.

ABD'li turistleri idam ederlerse,
atom bombası atarız.

Terörizmi o kadar korkunç yaparız ki
Amerikalılara saldırmak isteyen olmaz.

İçeriye telefon hatlarından
girmeyeceksiniz. Bankaya gireceksiniz.

Bizimle geleceksin.
Her şey 24 saat içinde bitecek.

Zengin bir adamsın.

 

Yakında kızınla bir yatta dolaşıp,
güzel bir hayat süreceksin.

Amerikan rüyası. Bir düşün:

Amerikan yaşam tarzını korumak
için üstüne düşeni yapmış olacaksın.

 

Sen bir kahramansın Stan.

 

Orada kal!

 

Merak etme. Bırak onu.

Dönecektir.

Pekala, yükleyin!
Gidelim. Gidelim!

 

Geri cekil!

 

Kımılda! Kımılda! Kımılda!

Haydi! Eller başınızın
arkasına. Haydi!

 

Anahtar lütfen.

Ne anahtarı?
Anahtar falan bilmiyorum.

 

Anahtar.

 

Kımılda! Hemen!

 

Haydi, haydi!

 

Eğilin. Herkes eğilsin!

 

Burada bekleyin.

 

Kimse var mı?

 

Melissa?

 

Holly!

 

Tanrım. Holly!

 

Bebeğim.

Bebeğim. Lanet olsun!

 

J.T. ROBERTS ÖZEL AJAN

Hayır! Rehineyi bırakın!

 

-Yardım edin!
-Bırakın onu.

Bırakın onu!

 

-Nick.
-Evet.

-İyi misin?
-İyiyim.

 

-Bu senin kararındı!
-Hayır! Bunu sen yaptın!

Daha kaç kişinin öleceği sana bağlı!

Uçağı 25 dakika sonra
pistte istiyorum!

 

25 dakika icinde
pistte uçak istiyor.

İstediğini vermenizi
öneririm efendim.

 

Bir ucakmıs. Ona kahrolası
bir uçak vereceğim.

-İsi bitir.
-Kızımı görene kadar olmaz.

Onu görmek mi istiyorsun?
Kızını getirin ona.

 

-Baba!
-Tanrım, bebeğim. İyi misin?

Tamam, tamam.

 

Seni orospu çocuğu.

 

Bunun olmasını
istediğimi mi sanıyorsun?

Bu ülkeyi korumak için ne kadar
hayat gerekirse feda ederim.

 

Kendiminki dahil.

 

Bırak onu.
Ben de paranı alayım.

 

İşi bitir, ikiniz de gidin.
Haydi Stanley.

 

-Diske ihtiyacım var.
-Disk.

 

HAVALE YAPlLlYOR

 

-Nereye gönderilsin?
-Hesaplara eşit bölüştür.

 

TOPLAM BAKİYE
AMERİKAN DOLARl

Haydi. Bitti. Kızımı ver.

-Doğrulayın.
-Tamamdır.

Getirin.

 

İyi misin? Tamam, gel.

 

Stanley, bekle.

 

İyi işti.

 

-Görüsürüz.
-Hiç sanmıyorum.

 

Neler oluyor? Neler oluyor?

 

-Para gitti.
-Durdurun onu!

Git! Kos!

 

Git!

 

Çıkıyor.

Buraya gel, buraya gel.

 

Ne oldu Stan?

 

Patlama bilgisayardaki saati bozdu.

Hayır, bozmadı. Beni aldattın.

 

Beni öldürürsen
bir dolar bile alamazsın.

Para her altmış saniye
bir hesaptan ötekine geçiyor.

Gelecek 10 yıl boyunca
böyle olacak.

 

6 saatten önce olmaması gerekiyordu
ama ne yapabilirim.

-Hallet.
-Ne yazık ki yapamam.

 

Hesaplar 1024 bit'lik
sifre ile korulu.

Ben bile ateş duvarını geçemem.
Anlasma su:

Rehineleri bırak, ben de sana parayı
nerede, ne zaman çekeceğini söylerim.

Hepimiz serbestçe gideriz.
Kimseye bir şey olmaz.

 

Anlastık mı?

 

Düşünüyorum.

 

Anlaşma yok. Ginger'ı getir.

 

Cekilin.

 

-Ne yapıyorsun?
-Asın onu.

-Hayır. Yapma.
-Hayır! Bekle, bekle!

 

Hey. Kımıldama. Çok iyi olacak.

 

Hayır, bunu yapma!

 

-Acaba ne kadar yaşar? 60 saniye?
-Sen delisin!

 

-55.
-Tamam, tamam.

 

-Umarım bir arka kapı bırakmışsındır.
-Haydi, haydi.

 

Haydi, haydi.

 

zamanlayıcıyı iptal et

 

Otuz.

Uçak yarım saat sonra pistte.

İyi.

 

Yirmi.

 

-Ölüyor.
-Kes sesini!

 

On. Dokuz. Sekiz.

Hesaplar, hesaplar.

 

zamanlayıcıyı iptal et

HAVALE YAPlLlYOR

 

İste.

 

-HAVALE TAMAM
-Üc. İki.

İste. İndirin onu!

-Kontrol et.
-Onaylandı.

İndirin onu.

 

Tanrım.

 

O Narkotik'tendi Stan.
Cıkartın onları.

 

Haydi. Çabuk. Çabuk ve sessiz.

-Haydi. Haydi.
-Çabuk olun. Kımıldayın.

 

Kımıldayın.

 

Kimse sabah olanların
tekrarlanmasını istemiyor.

 

{y:i}Havada 5 millik mesafede
{y:i}kimse olmayacak.

 

Harekete geçtiler.

 

Kımılda.

 

Ne var?

 

Ne düşündüğünü biliyorum.

Şöyle düşünüyorsun:

 

Bu fırlatıcı bir fitil olsaydı...

...kötü adam onu kıçıma sokar mıydı?

 

Pekala, bir daha bana
gözünü dikersen...

...onu kıçına öyle bir sokarım ki...

...bu mermi için bana yalvarırsın.

 

Bayanlar ve baylar, bu otobüs
yeni bekleme alanınız.

Tasmalarınızı zorlamazsanız, bu olay
göz açıp kapayana dek bitecek.

 

Haklayalım şu orospu çocuğunu.

 

-Bunları nasıl doğrularsın?
-Resmin tamamına bakmıyorsun.

İşte bir senaryo: Dünyanın tüm
hastalıklarını iyileştirebilirsin...

...ama bedeli masum bir çocuğu
öldürmek. Bunu yapabilir misin?

Hayır.

 

Beni hayal kırıklığına uğrattın.
Bu, çoğunluğun iyiliği için.

 

-Peki ya 10 masum insan?
-Şimdi anlıyorsun. Peki ya 100, 1000?

Yasam tarzımızı korumak icin.

Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok.
Sen de bir teröristsin.

Yanılıyorsun Stanley.

Her gün binlerce insan ölüyor.
Onlar için merhametin yok mu?

Greenpeace'e 20 dolar verip,
dünyayı değiştirdiğini sanıyorsun.

Yaptıklarımın sonucunu gördüklerinde
kimler terörist barındıracak?

Minsk'te 40 milyona nükleer savaş
başlığı alabilirim.

Altı tane alırsam,
indirim bile yaparlar.

 

Joy'a söyle, havaalanından
20 dk. mesafedeyiz.

Joy'a havaalanından 20 dk.
mesafede olduğumuzu söyleyin.

 

-Hazır mısınız?
-Uçağa yakıt ikmali yapıldı ve hazır.

-Ya pilotunuz?
-Şu anda yolda.

 

Pekala. Devam edelim.

 

Pekala, burada bir ekibe
ihtiyacım var. Ötekiler dışarı çıksın.

 

Lanet olsun!

 

Tanrım. Ne yaptığını sanıyor.

 

-Havaalanına gittiğimizi sanıyordum.
-Yanlış yönlendirme Stan.

 

Ne yapıyorsun?
Otobüsü nereye götürüyorsun?

 

{y:i}Sugarland Express'i
seyrettin mi? Sonunu beğenmemiştim.

 

Kenara çek yoksa...

 

Ciddi olamazlar.

Sıkı tutunun!

 

Merkezin dikkatine,
olay artık bir hava takibi.

 

Yolun kenarında adamlarım var.

Efendim, az önce otobüsün artık
havaalanına gitmediği bildirildi.

-Ne olmus?
-Öndeki araçların arasından geçmiş...

-...ve First Caddesi'ne doğru dönmüş.
-First Caddesi'ne gidelim.

Efendim, otobüs artık
First Caddesi'nde değil.

 

O halde nerede?

 

Havada.

 

-Ne yapıyor bu?
-Rüzgar çok şiddetli.

Yükselmesini söyle!
Yüksel kahrolası! Yüksel!

 

Herkes eğilsin!

 

Olaya biraz heyecan katın yoksa
tüm kampanyayı değiştiririz.

 

Belki görselliği
gözden geçirmeliyiz.

 

Aman Tanrım.

 

Binanın etrafını kusatın.

Herkesin lobiden
çıkmasını istiyorum.

Asansörleri, merdivenleri gözetleyin.
Dışarı çıkanları tutuklayın.

 

-Hey, neler oluyor?
-Çatıya çıkan asansörler?

-Surada.
-Yük asansörü?

-Binanın arkasında, şu kapılar.
-Su tarafa.

 

Stan.

 

Holly'ye iyi bak.
Belki görüşürüz.

Hayır! Böyle bitmeyecek.

Yapma Stan.

Her şey, tahmin ettiğin gibi bitmez.

Ayrıca seyirciler
mutlu sonlara bayılır.

 

Burada dur.

 

Lanet olsun! Haydi.

Haydi! Açılın!

 

-Hayır, Stanley!
-Haydi!

 

Götürün onu buradan.

Silahı alın.

 

Gidelim.

 

Beyler.

 

Cesedi teşhis etmeye mi geldiniz?

 

Dişler, İsrail hükümetinin
eski Mossad ajanı...

...Gabriel Shear için verdiği
diş kayıtlarına tıpatıp uyuyor.

 

Affedersiniz efendim.

 

Narkotik'te, Ginger Knowles
adında biri çalışıyor gözükmüyor.

Tüm hastaneleri ve morgları
kontrol ettim ama cesedini bulamadım.

Tekrar bak.
Cesetler yok olmaz.

 

Evet.

 

{y:i}Kalabalık bir tiyatroda...

{y:i}...bir fili bile yok edebilirdi.
{y:i}Nasıl, biliyor musun?

{y:i}Yanlış yÖnlendirme.

{y:i}Ben Narkotik'tenim.

{y:i}Ona solucanı ver,
{y:i}parayı al ve git.

{y:i}Beyin, gÖzün gÖrdüğü ve
{y:i}kulakların duyduğu şeylere inanır.

 

{y:i}Yanlış yÖnlendirme Stan.

 

Kötü adam bu Stanley.
Kimse onu özlemeyecek.

-Sen iyi misin?
-Evet, iyiyim.

 

Neden gitmiyorsun?
Kızını görmeye.

 

Sağol.

 

Sonra konusuruz.

 

Seni orospu çocuğu.

 

-Tesekkürler. Bitti mi?
-Evet, doydum.

 

Güzel, gidelim.

 

Evet navigatör, bir sonraki
durağımız nerede?

-Holbrook.
-Holbrook.

 

-Holbrook'da ne var?
-Korku Ormanı.

 

-Sanırım l-40'tan 1 80'e gitmeliyiz.
-Harika.

 

Tamam.

 

-İyi misin baba?
-Evet, iyiyim tatlım.

 

Tamam.

 

Merak etme baba.
Her şey düzelecek.

-İyi olacağız.
-Biliyorum hayatım.

 

İsverenimin hesabından
para aktarmak istiyorum.

Hesap numarası ve şifre?

 

3561 27-G. Şifre: Kılıçbalığı.

 

Ne kadar aktaracaksınız?

 

Hepsini. Şu hesaplara eşit şekilde.

 

Tamam.

 

{y:i}Uluslararası haberler:
{y:i}TerÖrist Allal bin-Hazzad'ın bugün...

{y:i}...Akdeniz'de bir yattaki açıklanmayan
{y:i}bir patlamayla Öldüğü sanılıyor.

{y:i}Yetkililerin uzun zamandır
{y:i}aradığı bin-Hazzad geçen ay...

{y:i}...İstanbul'da ABD elçiliğinin
{y:i}bombalanmasından sorumlu tutuluyordu.

{y:i}Birkaç hafta içinde üçüncü kez
{y:i}büyük bir terÖrist Öldürüldü.

 

son sifre: vernam

 

KlLlCBALlĞl

 

{y:i}Altyazilar:
SDl Media Group

[TURKlSH]